15 Ağustos 2025, Cuma
18:09

AYDINLIK GELECEĞİN PARTİSİ GENEL BAŞKANI MURAT DANACI: “TÜRK, KÜRT, ALEVİ, LAZ, SÜRYANİ, YEZİDİ… BU VATANI BİRLİKTE KURDUK, GELECEĞİ DE BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ!”

SİYASET
AYDINLIK GELECEĞİN PARTİSİ GENEL BAŞKANI MURAT DANACI: “TÜRK, KÜRT, ALEVİ, LAZ, SÜRYANİ, YEZİDİ… BU VATANI BİRLİKTE KURDUK, GELECEĞİ DE BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ!”
[Ankara - Özel Haber]
Aydınlık Geleceğin Partisi Genel Başkanı Murat Danacı, yaptığı tarihi nitelikteki açıklamayla Türkiye’de toplumsal barışa ve milli birlik ruhuna çağrıda bulundu. Danacı, “Türk, Kürt, Alevi, Çerkez, Laz, Süryani, Yezidi… Bu ülkenin tüm evlatlarını bir hilal altında toplanmaya davet ediyorum. Bu hilal, Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.v.) sancağıdır. Bu çağrı, bir siyasi söylem değil; bu milletin ortak vicdanının sesidir,” diyerek Türkiye’nin tüm toplumsal kesimlerine birlik mesajı verdi.

DİNDE ZORLAMA YOKTUR, ADALET RAB’BİMİZİN ADALETİDİR”

 Danacı, konuşmasında İslam’ın özüne ve Peygamber Efendimizin öğretilerine sıkça vurgu yaptı. “İslam dininde zorlama yoktur. Bu, sadece bir inanç prensibi değil; aynı zamanda toplumsal yaşamın adalet temeli olmalıdır. Kimse inancından, kimliğinden, mezhebinden ya da etnik kökeninden ötürü dışlanamaz. Adalet, yalnızca insanlar tarafından değil; Rab’bimiz tarafından emredilmiştir. Biz bu adaleti yeryüzüne hâkim kılmakla yükümlüyüz.” dedi.


“BU TOPRAKLARI BİRLİKTE SAVUNDUK, BİRLİKTE KURDUK”

 Açıklamasında tarihî birliktelik vurgusu yapan Danacı, Anadolu’nun dört bir yanından gelen ataların birlikte savaşarak, birlikte acı çekerek bu devleti kurduğunu belirtti.

 “Bu toprakları sadece Türkler savunmadı. Sadece Kürtler ya da sadece Aleviler değil… Hep birlikte Çanakkale’de destan yazdık. Sarıkamış’ta beraber dondurucu soğukta donduk. Sakarya’da omuz omuza çarpıştık. Cumhuriyet’i beraber kurduk. Şimdi de geleceği birlikte inşa etme zamanı,” ifadelerini kullandı.


“YENİ BİR TÜRKİYE KURMAK ZORUNDAYIZ”

 Danacı, artık eski sistemin miadını doldurduğunu ve “Yeni Türkiye”nin kurulması gerektiğini vurguladı:
“Eğer sonsuza kadar adalet, sonsuza kadar hürriyet istiyorsak; köhnemiş yapıların, kısır çekişmelerin dışına çıkmak zorundayız. ‘Yeni Türkiye’, ayrıştıran değil birleştiren, dışlayan değil kapsayan, korkutan değil umut veren bir Türkiye olmalıdır. Bu sadece siyasi bir proje değil; aynı zamanda bir inanç, bir vicdan hareketidir.”


“TÜRK BOYUN EĞMEZ, TÜRK’E KİMSE DİZ ÇÖKTÜREMEZ”

 Açıklamasında Türk milletinin tarihsel direniş ruhuna da değinen Danacı, güçlü ve dikkat çekici sözler sarf etti:
 
“Türk milletinin genlerinde teslimiyet yoktur. Eğer Türk savaşmaya başlarsa, şeytanı bile cehennemde esir eder. Türk esir düşmez. Türk boyun eğmez. Türk’e kimse diz çöktüremez! Bu ruh, sadece savaş meydanlarında değil; siyasal mücadelede, ekonomik kalkınmada, bilimde, sanatta da kendini gösterir. Biz, bu ruhla yola çıktık.”



“HİLAL ALTINDA BİRLEŞME ZAMANI”

 Aydınlık Geleceğin Partisi’nin çağrısı, sadece siyasi bir deklarasyon olmanın ötesine geçerek bir “milli seferberlik” anlayışını da barındırıyor. Murat Danacı, konuşmasının sonunda şu sözlerle seslendi:

 “Artık kutuplaşmaları, mezhepçilikle yapılan ayrımları, etnik kimlik üzerinden yürütülen siyasetleri geride bırakmalıyız. Bu milletin çocuklarını bir hilal altında toplama vakti geldi. Bu hilal; barışın, kardeşliğin ve adaletin sembolü olacak. Bu hilal, Hz. Muhammed’in sancağıdır. Gölgesi altına giren herkes, onurludur, eşittir, kardeştir. Gelin birlikte var olalım. Gelin birlikte yükselip, bu vatanı yeniden aydınlatalım.”



SİYASAL GÖZLEMCİLER NE DİYOR?

 Siyasi analistler, Murat Danacı’nın bu çıkışını sadece kendi partisinin değil, Türkiye’deki siyaset dilinin dönüşümünde önemli bir adım olarak değerlendiriyor. Danacı’nın kapsayıcı dili, özellikle genç seçmen ve kararsız kitleler üzerinde güçlü bir etki bırakmış durumda. Partisinin yerel örgütlenmelerde hızla büyümesi, bu mesajın toplumun farklı kesimlerinde yankı bulduğunun göstergesi.


SONUÇ: YENİ BİR SİYASİ DÖNEM Mİ BAŞLIYOR?

 Aydınlık Geleceğin Partisi’nin vizyoner mesajı, sadece bugünü değil, yarını da hedefliyor. Etnik ve mezhepsel ayrımların gölgesinde değil; ortak bir aidiyet duygusuyla kurulan bir Türkiye hayali sunuyor. Bu hayal ne kadar gerçek olur, ne kadar karşılık bulur bilinmez; ancak bir şey kesin: Türkiye artık yeni bir dönemin eşiğinde.