Zakir Avşar: Terörsüz Türkiye artık bir hayal değil, somut bir gerçeklik
AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Prof. Dr. Zakir Avşar, Türkiye’nin terörle mücadelede ulaştığı yeni aşamayı ve önümüzdeki dönemin yol haritasını değerlendirdi. Avşar, “Türkiye artık terör tehdidini minimize etmiş, güvenliği refah ve kalkınmayla taçlandırma dönemine girmiş bir ülke konumundadır.” dedi.
ANKARA - BHA
AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Prof. Dr. Zakir Avşar, 2010’lu yılların ikinci yarısından itibaren Türkiye’nin terörle mücadelede köklü bir paradigma değişimine gittiğini vurguladı. Reaktif değil, proaktif ve önleyici güvenlik anlayışının benimsendiğini belirten Avşar, “Sınır ötesi kalıcı üs bölgeleri, ileri teknolojiye dayalı istihbarat ağları ve eşgüdümlü operasyonlar sayesinde Türkiye, terör tehdidini artık kaynağında bertaraf edebilen bir kapasiteye ulaştı.” ifadelerini kullandı.
“Bu zafer müzakereyle değil, milletin birliğiyle kazanıldı”
“Pençe operasyonları zinciri” ile oluşturulan güvenlik kuşağının Türkiye’nin sınır ötesi güvenlik mimarisinin temel dayanağı haline geldiğini söyleyen Prof. Dr. Avşar, terör örgütünün Türkiye içindeki fiziki varlığını sonlandırmak zorunda kaldığını belirtti.
Avşar, bu başarının herhangi bir siyasi müzakereyle değil, devletin kararlılığı, güvenlik güçlerinin fedakârlığı ve milletin bütünleşmesiyle elde edildiğini vurguladı.
Sivil alan, medya ve siyaset için sorumluluk dönemi
Avşar, terör örgütünün sahadaki etkinliğini kaybetmesinin, propaganda ve siyasi manipülasyon araçlarını da hedefe koymayı gerektirdiğini belirtti.
“Örgütün geçmişte etki kurduğu sivil çevreler ve siyasi yapılar, artık bölücü söylemlerden uzak durmalı, devletin birliğini hedef alan uluslararası manipülasyonlara alet olmamalıdır.” diyen Avşar, medyanın da “iki taraflılık” izlenimi veren ifadelerden kaçınması gerektiğini söyledi.
“Terör artık cephede değil, algıda varlık göstermeye çalışıyor”
Prof. Dr. Avşar, terör örgütlerinin zayıf noktasının artık askeri değil, algı yönetimi olduğunu belirterek şu uyarıda bulundu:
“Medya, akademi ve sivil toplum, devletin güvenlik başarısını gölgeleyen her türlü söylemden uzak durmalıdır. Türkiye’de terörle mücadele bir taraflar arası çatışma değil, devletin vatandaşını teröre karşı koruma mücadelesidir.”
Güvenlikten üretime geçiş: Yeni kalkınma vizyonu
Avşar, Türkiye’nin yeni dönemde “güvenlikten üretime geçişi” yönetmesi gerektiğini ifade ederek, bölgesel kalkınma ve yatırım hamlelerinin önemine dikkat çekti:
“Terörden arındırılmış bölgelerde altyapı, sanayi, tarım ve turizm yatırımları hızla artırılmalıdır. Üretim yapan, istihdam sağlayan, refah üreten bir toplumda terörün yeniden yeşereceği bir zemin kalmaz.”
Eğitim, gençlik ve kültürel bütünleşme öncelikli olmalı
Prof. Dr. Zakir Avşar, terörle mücadelenin kalıcı zaferinin ancak eğitimli, bilinçli ve umutlu bir genç nüfus ile sağlanabileceğini vurguladı. Milli eğitim ve yükseköğretim politikalarının, özellikle terörün etkilediği bölgelerde istihdam temelli bir yaklaşımla yeniden yapılandırılması gerektiğini belirten Avşar, “Toplumsal birlik, kimlik farklarını değil ortak değerleri merkeze alarak pekiştirilmelidir.” dedi.
“Zaferin sahibi de geleceğin teminatı da millettir”
Yazısını “Terörsüz Türkiye vizyonu artık bir hayal değil, somut bir gerçekliktir” sözleriyle tamamlayan Prof. Dr. Zakir Avşar, şu çağrıda bulundu:
“Devletin görevi güvenliği refahla taçlandırmak, milletin görevi ise terörün yeniden nefes alabileceği hiçbir alana izin vermemektir. Bu kazanımı korumak, kurumsallaştırmak ve kalkınmayla pekiştirmek hepimizin ortak sorumluluğudur.”
